|
|
Şaban Özdemir (NP GRUP)
Birbirini seven iki kişinin birbirlerinin beyninde yontma yaptığını biliyor muydunuz?
Kişi hiç farkında olmadan karşı tarafın üzerinde sevgi oluşturarak kendini kopyalatıyor, bu durum daha sonra kemikleşerek yüz ifadesine yansıyor. Buna biyolojide Mikelanj Fenomoni deniyor. Prof. Dr. Tarhan bu fenomeni anlattı.
Yapılan araştırmaların birbirini seven ve aynı evde oturan iki insanın yüz çizgilerinin birbirine benzer olduğunu gösterdiğine dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan Timaş Yayınlarından raflardaki yerini alana "TOPLUM PSİKOLOJİSİ" isimli kitabında önemli bir konuya dikkatleri çekiyor. Sevginin beyin üzerindeki etkisini işleyen Rektör Tarhan "Mikelanj Fenomeni" başlığında çarpıcı değerlendirmelerde bulunuyor.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan;
"Modernlik, kültürel devrim yapmak isteyenlerin toplum mühendisliği projesidir. Kültürel devrimi ne Rusya ne de Çin başarabildi. Başarılamamasının sebebi, kültürde devrimin değil evrimin gerçekleşmesidir. Bu başarısızlığın da biyolojik bir temeli vardır. 'Mikelanj fenomeni' diye adlandırılan olguda, bir heykeltıraşın taşı yontması gibi insanların da zaman içerisinde birbirlerinin biyolojik yapıları üzerindeki etkinliklerini gösterir.
Bu olayın biyolojik temelini şöyle açıklayabiliriz: Yapılan araştırmalar, birbirini seven ve aynı evde oturan iki insanın yüz çizgilerinin birbirine benzer olduğunu gösterir. Birbirini seven iki insanın yüz hatlarının çizgileri, mimik ve jestleri birbirine çok benzediği için gülüş tarzları da çok benzer.
Evliliklerle ilgili tahmin çalışmaları, yüz çizgileri birbirine benzeyen çiftlerin boşanma riskinin, benzemeyenlere oranla daha düşük olduğunu gösterir. Mikelanj fenomeninde sanatçının heykeli yontması gibi, bir arada bulunan iki kişi de sevdiğinin beyninde yontma yapmaktadır. Kişi hiç farkında olmadan karşı tarafın üzerinde sevgi oluşturarak kendini kopyalatır, daha sonra kemikleşerek yüz ifadesine yansır.
Beyindeki networkta yol yaparak bir çeşit yontarak kalıcı hale gelir. Birbirini seven ve birbirine yakın olmuş iki kişinin zevkleri, yürüyüşleri, el tutuşları, konuşmaları aynı olur. Aralarında paylaşım ve birliktelik, dostluk ve arkadaşlık boyutunu oluşturur ve kalıcı hale getirir. Bu romantizmden daha yüksek bir durumdur. Bu kalıcı durum beyinde nöroplastisteyle ilgilidir." Şeklinde dile getiriyor.
Birbirini seven iki kişinin birbirlerinin beyninde yontma yaptığını biliyor muydunuz?
Kişi hiç farkında olmadan karşı tarafın üzerinde sevgi oluşturarak kendini kopyalatıyor, bu durum daha sonra kemikleşerek yüz ifadesine yansıyor. Buna biyolojide Mikelanj Fenomoni deniyor. Prof. Dr. Tarhan bu fenomeni anlattı.
Yapılan araştırmaların birbirini seven ve aynı evde oturan iki insanın yüz çizgilerinin birbirine benzer olduğunu gösterdiğine dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan Timaş Yayınlarından raflardaki yerini alana "TOPLUM PSİKOLOJİSİ" isimli kitabında önemli bir konuya dikkatleri çekiyor. Sevginin beyin üzerindeki etkisini işleyen Rektör Tarhan "Mikelanj Fenomeni" başlığında çarpıcı değerlendirmelerde bulunuyor.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan;
"Modernlik, kültürel devrim yapmak isteyenlerin toplum mühendisliği projesidir. Kültürel devrimi ne Rusya ne de Çin başarabildi. Başarılamamasının sebebi, kültürde devrimin değil evrimin gerçekleşmesidir. Bu başarısızlığın da biyolojik bir temeli vardır. 'Mikelanj fenomeni' diye adlandırılan olguda, bir heykeltıraşın taşı yontması gibi insanların da zaman içerisinde birbirlerinin biyolojik yapıları üzerindeki etkinliklerini gösterir.
Bu olayın biyolojik temelini şöyle açıklayabiliriz: Yapılan araştırmalar, birbirini seven ve aynı evde oturan iki insanın yüz çizgilerinin birbirine benzer olduğunu gösterir. Birbirini seven iki insanın yüz hatlarının çizgileri, mimik ve jestleri birbirine çok benzediği için gülüş tarzları da çok benzer.
Evliliklerle ilgili tahmin çalışmaları, yüz çizgileri birbirine benzeyen çiftlerin boşanma riskinin, benzemeyenlere oranla daha düşük olduğunu gösterir. Mikelanj fenomeninde sanatçının heykeli yontması gibi, bir arada bulunan iki kişi de sevdiğinin beyninde yontma yapmaktadır. Kişi hiç farkında olmadan karşı tarafın üzerinde sevgi oluşturarak kendini kopyalatır, daha sonra kemikleşerek yüz ifadesine yansır.
Beyindeki networkta yol yaparak bir çeşit yontarak kalıcı hale gelir. Birbirini seven ve birbirine yakın olmuş iki kişinin zevkleri, yürüyüşleri, el tutuşları, konuşmaları aynı olur. Aralarında paylaşım ve birliktelik, dostluk ve arkadaşlık boyutunu oluşturur ve kalıcı hale getirir. Bu romantizmden daha yüksek bir durumdur. Bu kalıcı durum beyinde nöroplastisteyle ilgilidir." Şeklinde dile getiriyor.
e-psikiyatri.com